Kronik Hepatit B Tedavisinde HBSAG VE M30 Antijen Titre Takibinin Klinik Yararı

Giriş: Antiviral tedavi öncesi ve sonrası serum HBsAg cccDNA düzeyleri bu değerlerdeki düşüş oranları arasında pozitif ilişki olduğu bilinmektedir. Serolojik HbsAg seviyesi de ile ilişkilendirilmiştir serolojik HbsAg, enfekte olmuş hücreleri teşhis etmek için cccDNA'nın yerini alan bir biyobelirteç olarak kabul edilmiştir. M30 antijeni, apoptoz sırasında kaspaz proteinleri tarafından parçalanan CK 18 seviyelerini tespit kullanılır. Ayrıca KHB hastalığında, apopitoz belirteci olan antijen karaciğer hasarı gösterilmiştir. Bu çalışmada enfeksiyonu’nun şiddeti nucleoz (t)ide analoğu (NA) tedavisine klinik yanıtının değerlendirilmesinde titre takibinin yararını saptamayı amaçladık. Gereç yöntem: Çalışmaya enfeksiyonuna yönelik oral antiviral verilen 60 hasta dahil edildi. Tüm hastalarda başlangıcında saptanan AST, ALT, HBVDNA, HAİ, fibrozis arasındaki korelasyon değerlendirildi. Tedavi başlangıcı tedavinin 6. ayında karşılaştırıldı. değerlerde hastalar aldıkları tedaviye göre Lamivudin Tenofovir alanlar iki gruba ayrıldı. İki grup düzeylerindeki açısından seviyelerinin azalma oranı da Bulgular: HBVDNA saptandı (p<0,001). Fibrozis dereceleri anlamlı saptanmazken (p>0,05), (p<0,01). tüm düzeylerinde, başlangıcına istatistiksel görüldü grupları fark saptanmadı (p>0,05). Bununla birlikte antigen tenofovir grubunda lamivudin grubuna düzeyde daha yüksek Sonuç: düzeyi ölçümü şiddetinin etkinliğinin kullanılabilir. düzeylerinde düşüşün belirgin olması, bize enfeksiyonunun en etkin ilaç seçeneği tedavisinin hücre ölümü-apoptozisin önüne geçilmesinde etkili olacağını gösterdi. sebeple sadece ALT sonuçlarının takibine düşük direç bariyeri antivirallerin kullanımında ısrar edilmesinin yanlış kanaatindeyiz.