Derrida’ya göre felsefe, geleneksel olarak, kendisini edebiyatla bir karşıtlık ilişkisi içerisinde konumlandırmıştır. Bu karşıtlığa edebiyat, felsefeye nispetle ikincil konumda değerlendirilir. Edebi hareket olarak metafor da, bu konumdan nasibini alır. Böylelikle dışsal anlaşılır ve en iyi ihtimalle yardımcı statüsünde kalır. Derrida felsefe ile edebiyat arasındaki sınırı doğal değil, kurgusal...